- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
TÜRK FUTBOL TARİHİNDEKİ
EN ÖNEMLİ KUPA
Türk futbol
tarihinde kuşkusuz birçok kupa müzelerimizi doldurmakta fakat bu kupaların hiç
birini bir birinden üstün tutmak gibi bir niyetimiz yok. Kupalar futbol
takımlarının zaferlerini gösterirler fakat bazı kupalar sadece takımların değil
aynı zamanda bir ulusun zaferini de gösterirler. İstanbul’un işgal altında
olduğu yıllarda ve İngiliz İşgal komutanı adına düzenlenen General Harrington
kupasıda böyle bir öneme sahiptir.
Tarih 1923
yıllarıdır. Milli Mücadele kazanılmış fakat Lozan görüşmeleri yapılmakta ve
İstanbul hala işgal altındadır. İngiliz İşgal komutanı General Harrington savaşı
kaybetmenin verdiği acıyı Türk Milletinin moralini bozacak bir futbol maçıyla
çıkarmanın derdine düşer. Başkomutan Harrington öfkesi o kadar büyüktür ki maça çıkacak takımın
yenilmemesi ve amacına ulaşabilmesi için ortaya altın madalyalar konulmuş bir
turnuva dahi düzenlemiştir. Turnuva sonunda üç takım ön plana çıkmıştı: IrishGuards,
GrenadiersGuards ve GoldstreamGuards.[1]Bu üç takımın en seçkin elemanları sıkı bir
çalışmaya tabi tutulur. Bu arada Cebelitarık ve Mısır’daki İngiliz askeri
kuvvetlerinden, hepsi de profesyonel birer futbolcu olan dört önemli oyuncu getirtilir
ve adeta bir “İngiltere Milli Takımı” oluşturulur. “ColdstreamGuards”[2] adı verilen
bu özel takım kampa alınır. Ortaya da bir metreye yakın gümüş işlemeli bir kupa
yaptırılır ve General Harrington tarafından İstanbul gazetelerine şöyle bir
ilan verilir:“Gardler Muhteliti Türk kulüplerine meydan
okuyor. Galibine, Başkumandanın adını taşıyan büyük bir kupa verilecek bu maça
Türk kulüpleri diledikleri gibi takviye de alabilirler.”[3] Ertesi
gün ilana cevap gelir.“Fenerbahçe, İtilaf Kuvvetleri’nin maç teklifini koşulsuz ve şartsız
olarak kabul eder. Maça sadece kendi oyuncularıyla çıkacağını belirtir.”[4]
Fenerbahçe hiçbir takımdan takviye yapmadan tam kadrosuyla maça hazırlanır.
İstanbul’da büyük bir
heyecan uyandıran bu maç 29 Haziran 1923 günü,şimdi yerinde Gezi Parkı’nın bulunduğu Taksim
Stadyumu’nda oynanacaktır.Galatasaray
Lisesi önünden öğrenciler ve Beşiktaşlı gençlerin Türk bayrakları ile bu maça
gitmeleriyle büyük bir milli direniş etkisi yaratılmıştır.Çok büyük bir seyirci
topluluğu önünde oynanan bu maçı izlemek üzere “IronDuck Zırhlısı” ile özel
olarak gelen Malta Valisi LordPlummer’de[5]
İşgal Orduları Başkomutanı General Harrington’la birlikte şeref köşesindeki
yerini almıştır. Şeref köşesinin önündeki masanın üzerinde de maçın galibine verilecek
olan “General Harrington Kupası” durur.
Maçın ilk yarısı Fenerbahçe’nin 1-0 mağlubiyeti ile sona erir. Tribünlerde
bir hayal kırıklığı vardır, derken kale arkasındaki gençlerin bulunduğu tarafta
“Dağ başını duman almış” adlı marş söylenmeye başlanır. Marş kısa sürede Türklerin
olduğu tüm tribünlere yayılır ve yeni bir coşku hakim olur Taksim’e. Fenerbahçe
takımı yoğun alkış ve tezahürat altında ikinci yarıya başlar.60. dakikada Zeki
Rıza’nın golüyle beraberliği yakalayan Sarı Kanarya, 74. dakikada yine Zeki
Rıza çok sert bir şutla Fenerbahçe’yi galip duruma yükseltir. Tribünlerde
kırmızı, beyaz, sarı, siyah ve lacivert renkler birbirine karışır ve
İstanbullular sevinçle haykırır: Goooooool. Fenerbahçe maçı 2-1 kazanır. Taksim
Stadı’nda fesler havada uçuşur ve yer yerinden oynar adeta. Fenerbahçeli
futbolcular, ellerinde General Harrington Kupası olduğu halde seyircilerin omuzları üzerinde stattan çıkarılırlar ve Beyoğlu caddelerinde, büyük sevgi gösterileri arasında dolaştırılırlar. İstanbul aslında maçın galibiyetini değil özgürlüğünü kutluyordur.
Bu galibiyet, milli bir zafer etkisi uyandırmıştır. Nitekim maç gecesi Lozan Konferansı’nda bulunan Türk Heyetine de bu galibiyet haberi ulaştığında heyet başkanı İsmet Paşa tarafından Fenerbahçe kulübüne; “Heyetimiz namına hepinizi meserretle tebrik eder, gözlerinizden öperim.” diye bir kutlama telgrafı gönderilmiştir.[6]
General Harrington’un Türk Milletini psikolojik olarak ezme planı suya düşmüştür. İngilizler, Kuvayı Millicilerin hem havan topuna, hem futbol topuna yenik düşmüştür. Lozan Konferansının başarısıyla da İşgal orduları 4 Ekim 1923’te İstanbul’u terk etmişlerdir.
[1]http://www.fenerbahce.org/kurumsal/detay.asp?ContentID=3561
[2]https://tr.wikipedia.org/wiki/General_Harrington_Kupas%C4%B1
[3]http://www.fenerbahce.org/kurumsal/detay.asp?ContentID=3561
[4]http://fourfourtwo.com.tr/2014/09/01/bir-isgal-ve-zafer-oykusu-general-harrington-kupasi/
[5]http://www.fenerbahce.org/kurumsal/detay.asp?ContentID=3561
[6]Cem ERTUĞRUL -NTV-MSNBC
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder