BU ÜLKEDEN MUSTAFA KEMAL GEÇTİ


BU ÜLKEDEN MUSTAFA KEMAL GEÇTİ

         1.Dünya Savaşı yeni bitmiş Osmanlı siyasal ve askeri anlamda çökmüş 4 koldan emperyalist işgalciler kapitalist saldırganlar ülkeyi kuşatmış bir millet umudunu yitirmiş uçurumun kenarına sürüklenmiş haldeyken 19 Mayıs 1919 da Samsun'a doğru daha 38 yaşında genç bir subay hareket eder ve ülkenin kaderini istikbalini omuzlarına alarak bir kahramanlık destanı yazacağını bilircesine kararlılıkla ilerler o dönem Ege bölgesi Yunanlar'ın Akdeniz İtalyanlar'ın Güneydoğu Fransızlar'ın Doğu anadolu Ermeniler'in ve soyu belli olmayan çeşitli çete ve örgütlerin işgali altındadır M.Kemal bagımsızlığa olan düşkünlüğü ilerici görüşleri devrimci kişiliği askeri yetenekleri politik becerileri gelişmiş ve tüm bu farklı yönleri tek vucutta birleştirmeyi başarabilmiş çok yönlü bir insandır onu farklı kılan da zaten budur eğitime olan düşkünlüğü geniş düşünce tarzı ve barışcıl yönü. Samsun'a adım attıktan sonra iltifat güçleri onun kurtuluş meşalesini yakacağını bildiklerinden dolayı türlü oyunlar oynamış hareketini engellemek istemiştir dönemin İngiliz başkanı Lord George M.Kemal hakkında isyancı berduş asi gibi yakıştırmalar da bulunurak mücadelesinin daha başlamadan engellenmesi çağrısını Damat Ferit kabinesine yapmış Osmanlı hükümetini baskı altına almıştır bu manzarayı şöyle yorumlayabiliriz filen parçalanmanın eşiğine getirilen bir ülkeyi kurtarmak için yola çıkmış M.Kemal bir tehdit unsuru olarak görülmektedir ve karşılarındaki en büyük engeldir onun ortadan kaldırılması osmanlı geleceği üzerindeki ideallerine de yağ süreceğinden dolayı bu tip tertiplerde bulunmuşlardır nitekim Osmanlı padişahı Vahdettin ve Damat Feriti kendi emelleri doğrultusunda etki altına almayı başarmışlardır ardından padişahın emriyle M.Kemal hakkında idam kararı çıkarılmış askeri görevlerinden alınmış tüm yetkileri bertaraf edilmiştir bu ortamda silah arkadaşları tarafından en küçük itibar kaybına uğramadan yoluna kararlılıkla devam edecek gittiği Erzurum ve Sivas şehirlerinde emrindeyiz paşam denilecek kalabalıklar çoşku ile karşılayacaktır kendisini bu yaşananlardan o zamanları şöyle yorumlayabiliriz M.Kemal artık halk tabanında çok güçlü bir destek görmekte millet kurtuluş ışığını .M.Kemal'in gözlerinde görmektedir padişah soysuzlaşmış İngiliz baskısı altında sindirilmiştir artık tek çare kalmıştır o da topyekün bir mücadele ve o mücadeleyi Samsun'dan yaktığı ateşle başlatan .M.Kemal'in azim ve kararlığıdır Erzurum a geçmiş oradan Sivasa ve Ankara ya kadar uzanan bir milli serüven. ordan sonrası da malumunuz 1. 2.İnönü Savaşıları Eskişehir-Kütahya muharebeleri Sakarya savaşı ve Büyük Taaruz sonrasında gelen tam bağımsız Cumhuriyet ve devrimler. burda anlaşılması gereken aslında milli mücadele döneminde yaşananlardan ziyade M.Kemal'in daha çok anlaşılması için Türk gencinin kendinde bu sorumluluğu görmesi ve farkına varmasıdır bugün çeşitli kesimlerce vatansever olduğunu idda eden güruhlar M.Kemal'e hakarete varan söylemlerde bulunabilmekte kendisini çeşitli Osmanlı padişahları ile mukayese ederek Cumhuriyeti eleştirebilmekte ve saltanatı yıktığı için rahatsızlıklar duymaktadırlar bu şekilde sığ düşünceler ve komik tartışmalar kimseye birşey kazandırmayacağı gibi ülke sevdalısı olduğunu idda eden gruplarında en büyük paradoksudur zira Atatürk tanıştığı zarif Fransız hanımdan aldığı evlenme teklifini ben vatanımla evliyim diyerek geri çevirecek kadar milliyetçi ülkesindeki kadınlara Fransa'dan daha önce seçme ve seçilme hakkı verecek kadar aydın bir insandır zira Türk kadını çeşitli eylemler mücadeleler ile bu hakkı kazanmamış Atatürk tarafından kendilerine hediye edilmiştir. 1930 larda Avrupa da dikta rejimler türemiş Almany'ada Hitler İtalya'da Mussolini SSCB de Stalin demokrasi ile uyuşmayan eylemler içerisinde bulunmuş vatandaşlarına zulumler etmişlerdir ama Kemal Atatürk elinde bu tip bir rejim kurma gücü varken dahi o Cumhuriyet demokrasi eşit toplum yapısı kavramları üzerinde durmuş gelecek nesle düşünce ve fikir serbestliği hakkı tanımış en büyük eserim dediği Cumhuriyeti armağan etmiştir şuan  en modern özgür ve güçlü müslüman ülklerin başında Türkiye geliyorsa bunu Atatürk'ün yaptığı devrimlere ve ileri görüşlülüğüne borçludur dolayısıyla medeniyet çok uzaklarda değil kendi kurucumuz Kemal Atatük'ün fikirlerinde saklıdır onu bulup çıkarmakta bizlerin en başta, ona karşı olan vefa borcumuzdur. Ve kendisinin  nezdinde kahraman silah arkadaşlarını da anmadan geçmemeli onlara da olan minnettarlığımızı belitmeliyiz...

Yorumlar