UYUŞTURULAN ÇOCUKLUK

UYUŞTURULAN ÇOCUKLUK

Bugün çocukların elinde telefon veya bilgisayarlarda ki oyunlarla çocuklar uyuşturuluyor. Beyin gelişimleri etkileniyor. Çocukluğumuzda birçok kişinin oyuncakları vardır. Benimde birçok oyuncağım mevcuttu. Oyuncaklar sayesinde çocuklar oyun kurar veya hayatında yaşadığı veya izlediği şeylerle oyunlar hazırlar. Oyuncaklara ses verir, tasarlar, onları yönlendirir. Bilgisayar dünyasında her şey çocuklara hazır veriliyor. Fakat oyuncak, çocuğun hayal dünyasının özgürlüğündedir. Yani çocuk oyuncakların hükümdarıdır.

OYUN KURMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Çocukların beyinleri önceden kurgulanmış ve tek hedefi olan oyunlarla aslında köreltiliyor. Farklı hedefler yaratamıyor, bilgisayar kurgusunun dışına çıkamıyor, sınırlar çizilmiş dünyasının içinde sıkışıyor. Oyun kurmak ve yönetmek kabiliyeti, yaratıcılığı yok oluyor. Oyun kurma özgürlüğü olmayınca oyun, çocuğu yönetiyor. Oyuncak ve oyun çocuğun özgürlüğünün tekelindeyken çocuğun zekâsı, bilgisayar oyunun kölesi haline geliyor.

HAPSOLAN ÇOCUKLUK

Bilgisayar oyunları ve telefonlar vücutları uyuşturması ve tembelleştirmesi yetmiyormuş gibi aynı zamanda çocukları bireyselleştiriyor ve yalnızlaştırıyor. Sokakta oyun kuran paylaşan çocuk yerini yalnız evde oturan çocuğa bırakıyor. Gerçek arkadaşlıklar sokakta kazanılırken sanal, ruhsuz arkadaşlığa dönüyor. Sokakta hareket eden koşturan çocuklar hantallaşıyor. Sokakta ki paylaşımcı, kolektif çocukluk, kazanma hırsına dönüşmüş ve mekanik robotlara dönüşüyor.

YENİ MODEL ÇOCUKLUK

Yaratıcılığı, sosyalliği, atletikliğini kaybeden çocuk duygusuz, hantal, yalnız hale geliyor. Uyuşan beyinler başkalarını n kölesi olmaya uygun hale gelir. Uyuşturucu gibi düşünmek gerekir. Düşünme, özgür hareket etme kabiliyeti düşük beyinler ilerleyen dönemlerde başka zekâların kolay avları hali nede dönüşüyor.  

Buna beyni ve farklı düşünme yeteneğini kazandıran kitap okumak alışkanlığının düşmesini de eklersek uyuşturulan çocukluğun ve gençliğin ne derece önemli bir sayı olduğunu bulabiliriz. Oyun, oyuncak ve kitap üçlüsünün basit etkilerini kendi hayatımızda karşılaştırmalar ile bulmak çok mümkün olabilir. Bu yüzden çocukları ve çocuklarımızı bu beyin uyuşturma tehlikesinden kurtarmak bizim ellerimizde.

Ya da ağlayan çocuklara meme verir gibi ya da yarası olana morfin vurmak gibi kandırmak amaçlı uygulamalarla ilerleyen süreçte, çocuğun kişiliğini ve karakterini etkileyecek büyük zararlar yaratabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.