- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN
GELECEĞİNİ TAHLİL EDEMEZ
Osmanlı'dan Balkanlardan atılmasını konu alan karikatür |
Geçmişte Osmanlı
Devleti büyük bir dünya savaşı yaklaştığını biliyordu. Bu sebeple Osmanlı devlet
birikimi kendine müttefikler aramaya başladı. İlk görüşmeler İngilizlerle
sağlandı. Osmanlı İngilizlerin silahlı gücünü bilmeleri hem de uzun yıllar
ikili ilişkilerin gücüne dayanarak bu ülkeyi tercih etti. 31 Ekim 1911’de
İngiltere’ye ittifak önerildi. İngiliz hükümeti anlamazdan geldi. Hakkı Paşa
1913’te Londra’ya gitti bir takım konuları anlaşmaya bağladı. Fakat 12 Haziran
1913’te bir kez daha ittifak önerildi. Fakat yine geçiştirildi. Aynı şekilde 24
ve 28 Ocak 1914’te Cemal Paşa Fransız işgüderiyle görüşerek, yakınlık kurmak
istediklerini söyledi. Bunun için Osmanlı hükümetinin Liman Von Sanders
heyetinden vazgeçip İtilaf devletleriyle çalışmaya hazır olduğunu belitti.
Paris’e gönderilen öneri karşılık bulmadı. [1]
Osmanlı
İngilizlerle ve Fransızlarla uzun yıllar iyi ilişkilerin gitmesine rağmen bu
olumsuz cevabı algılayamadı. Olumsuz cevabı Osmanlı 1 Dünya Savaşı sonunda
Rusya’da ki Bolşeviklerin iktidara gelmesinden sonra açıkladığı gizli
antlaşmalar sayesinde öğrendi. Gerçek 9 Haziran 1908 Estonya’da Rusya ile İngiltere
arasında yapılan Reval görüşmeleriydi. Bu görüşmelerde Osmanlı masada pay
ediliyordu. Bize dayatılan Sevr
anlaşmasıyla da belgelerin gerçekliği anlaşıldı. İngilizler Osmanlıyı paylaşmak
adına gizli antlaşmalar imzaladılar. 1 Dünya Savaşında bu konuda uzlaşmışlar.
Bizde yalnız kalmamak için zorunlu olarak Almanlarla müttefik olduk. Bize Alman
hayranlığı diye öğretilen ittifak aslında hayalperestliğin, maceracılığın ürünü
değil tarihsel bir gerçeklik ve zorunluluktu.
Delta Force timleri YPG'yi eğitiyor |
DÜNDEN BÜGÜNE AYNI PLAN
Geçmişten ders çıkarmak kişi
yaşantısında da devlet nezlinde de önemlidir. Geçmişte yılların müttefiki (sözde)
İngiltere, paylaşmak adına 1 Dünya Savaşında bizi sildiler. Bugün de aynı
durumla karşı karşıyayız. 1950’lerden beri ABD ile ilişkilerimiz (sözde
müttefiklik) üzerine kuruldu. Türk askeri yeri geldi ABD planları adına Kore’de
NATO adına kanını canını verdi. Bugün ilişkilerimiz kötü, sebep ? Suriye’de PKK
Koridoruna (ABD-İsrail koridoru) izin vermemek. İran’a uygulanan ambargolara uymamak. Kürt açılımına devam etmemek, hatta Kıbrıs’tan
vazgeçmek. Türkiye ABD destekli FETO tarafından da açıkça darbe girişimine
bile kalkıştı. Bugün hatta FETO elebaşının ve elemanlarının eleini kolunu
sallayarak ABD’de ikamet etmeleri bile bunun göstergesidir. 5 bin tır silah yardımı yaptıkları YPG (PKK)
bize karşı bölme planının en büyük göstergesidir.
YPG ile ABD |
Geçmişte biz bölmek için bizimle
neden müttefik olmadılarsa ABD’de bugün o sebeple müttefikliğine son verme
çabasındadır. Türkiye’yle ilişkilerin bozulmasının matematiği gayet basittir. Biz
bölme çabasıyla yanıp tutuşan kuvvetin artık bizim elimiz bırakma zamanı
gelmiştir. Bu nedenle ilişkilerimizin düzelme imkânı kalmamıştır. Bunu göremeyen
devlet yönetimi ve ilişkilerden sorumlu kişiler gerçekle er yâda geç
yüzleşeceklerdir. Bu da bizi yeni ittifaklara ve müttefikler aramaya zorunlu
bırakıyor. Aynı geçmişte olduğu gibi bugünde Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın
dediği gibi “Yeni müttefikler aramaya
başlarız”[2]
KADERİMİZ VE KALBİMİZ
ASYA’DA
“Biz Asyai bir
milletiz Asyai bir devletiz” M. K. Atatürk
Yeni müttefiklerimizin kimler
olacağı ortada, zor zamanımızda yanımızda olan ve bizi paylaşma amacı gütmeyen
müttefiklerimiz olmak zorundadır. Bize başlatılan dolar üzerinden baskı ve
uygulamalara karşı ilk tepki komşumuz İran ve Rusya’dan geldi. İran bize destek
verdi. Rusya Türkiye’nin yanındayız dedi ve ticaretimizi yerli paramızla
yapalım çağrısında bulundu. Çin’den, Venezuela’ya kadar uzanan bir destek
zinciri oluştu.
Asya ve Avrasya bize kucak açtı.
Almanya, İtalya ve Fransa bizde bu krizden zarar görürüz diyerek bize destek
vermiş oldu. İttifakın adı müttefiklerimiz belli olmuştur. Yıllardır oluşan
Avrasyacılık fikri ve Asya bize dostluk yaparak Türkiye artık Avrasyacılım
fikrini geliştirmeli ve Asya’da ki müttefiklerine daha sağlam işbirlikleri
yapmaya hazırlanmalıdır. Silah, teknoloji, ekonomi ve enerji kollarında güçlü
olan Asya ülkeleriyle kendimizi güçlendirmemiz gerekir. Krizden ve saldırıdan kurtulmamızın biricik
formülü buradan geçmektedir.
ÖZET: Türkiye
geçmişinden ders çıkarmalı bizi bölmek isteyenlerle ilişkilerini ona göre düzenlemeli,
yeni kapılara açık olmalıdır. Tarihi doğru okumalı ve tahlil etmelidir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.
1. dünya savaşı
AB
ABD
Avrasya
Avrasyacılık
çin
emperyalizm
Orta Asya ülkeleri
Rusya
siyasi yazılar
Trump
uluslararası ilişkiler
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder