ALİ BABACAN TAM GAZ

Yazan: Akın Atasayan
26 Temmuz 2019

ALİ BABACAN TAM GAZ

Ali Babacan cephesinde yeni bir parti arayışları, 23 Haziran seçimlerinin de etkisiyle hızlanmış görünüyor...

Peki neden hızlandı?

Akp uçağının, 17 yıllık uzun bir seferden sonra iniş için alçalma eğilimi gösterdiğini sadece İstanbul için değil, Türkiye genelinde söylemek mümkün, bu söylediğim düşüşün lokal veya dönemsel değil kalıcı bir düşüş olduğunu anlamak için yakın zamanlı Türk siyasi tarihine bakmak yeterlidir.

Bu yazıda uçağın sükunetle mi ineceğini yoksa ''teknik bir arıza'' nedeniyle düşüp düşmeyeceğini anlatma niyetim yok...

Zira, konu bu değil...

Konu, bunu farkeden Babacan ve hareketini destekleyenlerin başarılı olup olamayacağı...

Takip ettiğim, acaba bugün dünyada bu konu ile ilgili ne oldu diye meraklandığım siyasetle alakası olmayan bambaşka bir hobim var benim...

İnsan beyni ve karar verme...

İnsan beyni konusunda öğrendiğim bilimsel bir kanıt var, o da şu;

İnsanları ve kitleleri harekete geçiren en güçlü silah; DUYGU...

Şimdi bunun ne alakası var demeyin...Anlatayım...

Bütün siyasi refleksler, toplumsal tepkiler, ortak duygu tetiklemeleri ile harekete geçiyor...

Türk toplumunun duygusal refleksleri ise dönemsel olarak milli ve dini eksende seyrediyor...

Zaman zaman yoksulluk ve yokluk üzerinden duyulan merhamet eksenli duygusal yaklaşımlar olsa da, gündemde olan çevresel faktörler duyguların yönlendirilmesi açısından çok önemli...

Eğer toplumun gündeminde şehit cenazeleri, asker, düşman gibi kavramlar yoğunlukta ise, saklı bile olsa milli duygular ortaya çıkıyor...

Ve size hitap ettiğini veya aynı çemberde olduğunu düşündüğünüz siyasi bir söyleme aidiyet hissetmeye başlıyorsunuz...

Son dönemde MHP ve AKP söyleminin toplum nezdinde ki karşılığı ve başarısı aslında tam olarak buydu...

31 Mart ve 23 Haziran yerel seçim sürecinde ise ne değişti?

Tabii ki ekonomi!...

''Yokluk ve yoksulluk'' da tıpkı milli hassasiyetler gibi kişinin ve toplumun duygusal reflekslerini tetikleyen çok güçlü bir başlangıç butonu...

Ekonominin kötüye gidişi ve görünen yoksulluğa rağmen devleti yönetenlerin israfa varan gösteriş politikası kitlesel olarak insanların tepkisini çekmiş olmalı ki, 23 Haziran'da AKP'ye duydukları teveccüh kaybolmuş görünüyor.

Kitlelerin duygusal tepkimeleri, milli duygulardan ayrılıp, yoksul vatandaşa duyulan acıma duygusuna doğru yöneliyor...

Zira, Teşbihte hata olmaz kabilinden ''Zengin kız, fakir oğlan'' manzarasında zengin fakat şımarık kibirli kız figürüne AKP'yi, fakir ama gururlu genç figürüne ise CHP'yi koyması gibi...

Fakir edebiyatı diye aşağılanan şey aslında, duygusal refleksleri harekete geçirmek için çok kıymetli bir siyasi taktik...

Gelelim Babacan'a...

Babacan, bu ekonomik bunalımda eski bir ekonomi bakanı olarak ''Bu dar boğazdan sizi ancak ben kurtarırım'' diyerek ve halkın''yokluk ve yoksulluk'' konusuna karşı duygusal reflekslerini harekete geçirerek bir ivme yakalarsa, başarılı olmayı bir kenara koyun, iktidarı bile koltuğundan edebilir.

Çünkü %50 +1 'e ihtiyaç duyulan yeni sistemde, AKP tabanından alacağı muhtemel oylar, AKP'nin yeni dönemde eskisi gibi olamayacağının işareti olacaktır.

Selam ve Saygılarımla...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.

Yorumlar