- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan: Akın Atasayan
19 Temmuz 2019
Kurulacak Yeni Parti ve Ali Babacan
Kurulacak yeni parti için her kafadan bir ses çıkıyor.
Kimi; ''Reis erken seçim kararı alır, Ali Babacan partisi kurultay yapamadığından seçime katılamaz'' türü Meral Akşener'e yapılmaya çalışılan siyasi manevralardan bahsediyor...
Kimisi ise; ''Hiçbir başarı sağlayamaz, Erkan Mumcu gibi mumu kısa yanar'' diyor...
Benim bakış açıma göre Erdoğan'ın kafasından geçen şudur; ''Yeni partinin kurulmasına ses çıkarmayalım, kısa bir zaman sonra aynı Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu'ya yaptığımız gibi güçlü bir bakanlık teklifi yapıp, yeni kurulan partiyi söndürelim...
Tabii Ali Babacan'ın yapılması muhtemel teklifi kabul edip etmeyeceğini hesaba katmıyoruz.
Önümüzde ki süreçte Ali Babacan'ın güçlü bir rüzgar yakalayacağını varsayarsak sunulabilecek bütün teklifleri reddedeceğini söyleyebiliriz.
Bana göre, Ali Babacan'ın ilk hamlesi geçmişte Erdoğan ve Gül'ün Refah Partisine yaptığı gibi, AKP içinde ''Yenilikçi-Gelenekçi'' bir kanat oluşturarak parti içinde dar oligarşiden rahatsız olan figürleri ikna etmek olmalıdır.
İkna edeceği figürler tamamen genç siyaseti temsil eden özellikle altını çizerek ifade etmeliyim ''Geleneksel muhafazakar''isimler değil, yenilikçi ve muhafazakar olan, fakat muhafazakarlığı ön plana çıkarmayan isimler olmalıdır.
''Temel İhtiyaçlar Hiyerarşisi'' içinde toplumun gereksinimi olan argümanların, zaman zaman birbirleri arasında önemlilik derecelerine göre değiştiğini biliyoruz...
2019 Türkiye'sinde milli ve dini argümanlar, her ne kadar hala etkin görünse de yerini, solun ana omurgasını oluşturan ''Hak, özgürlük, adalet, eşitlik gibi söylemlere bıraktığı ise inkar edilmez bir gerçek.
Bu anlamda Ali Babacan sol siyasetin söylemlerine ağırlık vererek politikasının ana sıklet merkezini, özgürlük ve ekonomi üzerinden oluşturmalıdır.
Bu politika oluşturulurken en şanslı olduğu nokta da tabi ki ekonomi merkezli bir isim olmasıdır...
Zira, toplumun eşitlik, adalet, özgürlük gibi talepleri ancak ekonomik sıkıntılarla birleştiğinde güçlü bir tepki ve değişim refleksi oluşturur.
Bu değişimde de teveccüh edeceği isimler güçlü ve güvenilir bir isim ve çalışma arkadaşları olduğunda mümkündür.
Ege ve Akdeniz kıyılarında Atatürk hassasiyetine saygı duyarak, iç Anadolu'daki milliyetçi profilini incitmeyen, güneydoğulu seçmene demokratik bir umut veren, aynı zamanda başta İstanbul olmak üzere Büyükşehir de ki ticaret erbabına liberal bir görüntü çizerek siyaset yapabilecek isim Ali Babacan bana göre şanslıdır...
Selam ve Saygılarımla...
Kimi; ''Reis erken seçim kararı alır, Ali Babacan partisi kurultay yapamadığından seçime katılamaz'' türü Meral Akşener'e yapılmaya çalışılan siyasi manevralardan bahsediyor...
Kimisi ise; ''Hiçbir başarı sağlayamaz, Erkan Mumcu gibi mumu kısa yanar'' diyor...
Benim bakış açıma göre Erdoğan'ın kafasından geçen şudur; ''Yeni partinin kurulmasına ses çıkarmayalım, kısa bir zaman sonra aynı Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu'ya yaptığımız gibi güçlü bir bakanlık teklifi yapıp, yeni kurulan partiyi söndürelim...
Tabii Ali Babacan'ın yapılması muhtemel teklifi kabul edip etmeyeceğini hesaba katmıyoruz.
Önümüzde ki süreçte Ali Babacan'ın güçlü bir rüzgar yakalayacağını varsayarsak sunulabilecek bütün teklifleri reddedeceğini söyleyebiliriz.
Bana göre, Ali Babacan'ın ilk hamlesi geçmişte Erdoğan ve Gül'ün Refah Partisine yaptığı gibi, AKP içinde ''Yenilikçi-Gelenekçi'' bir kanat oluşturarak parti içinde dar oligarşiden rahatsız olan figürleri ikna etmek olmalıdır.
İkna edeceği figürler tamamen genç siyaseti temsil eden özellikle altını çizerek ifade etmeliyim ''Geleneksel muhafazakar''isimler değil, yenilikçi ve muhafazakar olan, fakat muhafazakarlığı ön plana çıkarmayan isimler olmalıdır.
''Temel İhtiyaçlar Hiyerarşisi'' içinde toplumun gereksinimi olan argümanların, zaman zaman birbirleri arasında önemlilik derecelerine göre değiştiğini biliyoruz...
2019 Türkiye'sinde milli ve dini argümanlar, her ne kadar hala etkin görünse de yerini, solun ana omurgasını oluşturan ''Hak, özgürlük, adalet, eşitlik gibi söylemlere bıraktığı ise inkar edilmez bir gerçek.
Bu anlamda Ali Babacan sol siyasetin söylemlerine ağırlık vererek politikasının ana sıklet merkezini, özgürlük ve ekonomi üzerinden oluşturmalıdır.
Bu politika oluşturulurken en şanslı olduğu nokta da tabi ki ekonomi merkezli bir isim olmasıdır...
Zira, toplumun eşitlik, adalet, özgürlük gibi talepleri ancak ekonomik sıkıntılarla birleştiğinde güçlü bir tepki ve değişim refleksi oluşturur.
Bu değişimde de teveccüh edeceği isimler güçlü ve güvenilir bir isim ve çalışma arkadaşları olduğunda mümkündür.
Ege ve Akdeniz kıyılarında Atatürk hassasiyetine saygı duyarak, iç Anadolu'daki milliyetçi profilini incitmeyen, güneydoğulu seçmene demokratik bir umut veren, aynı zamanda başta İstanbul olmak üzere Büyükşehir de ki ticaret erbabına liberal bir görüntü çizerek siyaset yapabilecek isim Ali Babacan bana göre şanslıdır...
Selam ve Saygılarımla...
Yazılan yazı yazarın şahsi görüşüdür.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder