- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
-->
Yazan: Akın Atasayan20 Temmuz 2019
TSK'da Değişim...
TSK’ya yoğun bir şekilde dış
alım kapsamında kısa süreli eğitimler verilerek Subay ve Astsubay alımları yapıldığı
hatta Özel Kuvvet Komutanlığında istihdam edilmek üzere kontenjan açıldığı görülüyor.
Bu uygulama zamanında FETO tipi yapılanmanın özellikle sözleşmeli Subay ve Astsubay tipi organizasyon
taktiklerinden bir tanesi.
Geçmişte subaylar için eğitim süresi standartı 8 yıl idi.
Astsubaylar için 4 yıl, tabii bu eğitim süreleri, ordunun temelini teşkil eden omurgayı oluşturan ana grup.
Bunun yanında başka subay ve astsubay kaynakları da olmuş, eksikler için dış alım da yapıldığı dönem dönem görülmüştü.
Subay ve astsubaylar yatılı olarak okudukları bu uzun süreli eğitim dönemlerinde sadece savaşmayı ve harp sanatını öğrenmezler.
Bunun yanında bütün kamu kurumlarında çalışanların sahip olması gereken ‘’devlet terbiyesi’’ ise bu zaman diliminde kendiliğinden oluşur.
Her ihtiyaçlarını devlet tarafından karşılanması nedeniyle bu okullardan mezun olan her asker, devletine karşı kendisini sorumlu ve vefalı olmayı bir borç olarak görür.
Kısa zamanlı eğitimler ile subay ve astsubay oluşturmak ise; ordunun içinde devletin askeri olmak yerine bir ideolojinin askeri yerleştirmenin en verimli tarafı…
Çünkü bu; İdeolojik yapılanmaların kısa zamanda sonuç alacakları bir taktik.
Zira FETO hariç hiçbir oluşum 30 ila 40 yıl civarında bir yatırım yapma maliyetini karşılayabilme yeteneğine sahip değil .
Özellikle günümüzde ki ‘’Neo-Osmanlıcılar’’
Bu nedenle kısa sürede verim alacakları hormonlu asker yetiştirme derdindeler.
Lakin unutulmamalıdır ki hormonlu gıdalarda beraberinde kanser riski taşıyan etkenler mevcut …
3 günde ve mevsimine uygun olmayan bir dönemde yetiştirilen domates hem lezzetsiz hem de sağlıksız. Sadece şekil itibariyle domatese benziyor.
Aynen kısa zamanda yetiştirilen hormonlu subay ve astsubaylarda;
Üniformalarını
giydiklerinde, saç ve sakal tıraşı olduklarında, yürümeyi öğrendiklerinde, dışarıdan
iyi bir asker oldukları zannedilen bir görüntü verirler tıpkı yusyuvarlak pırıl
pırıl parlayan hormonlu domatesler gibi…
Sonuç olarak hormonlu domates yemek nasıl bizim kanser olmamıza yardımcı oluyorsa,
Hormonlu asker yetiştirmek zihniyeti de devletine milletine ve kanunlara bağlı insanlar yerine, ideolojik bakış açısına daha çok bağlı insanların bir risk oluşturduğu ordu yaratır.
Ve gerçek tehlike budur...
Zira asker; Askerlik yemininde olduğu gibi öncelikli olarak kanunlara, nizamlara...
Bunun arkasından amirlere itaat etmekle yükümlüdür.
Kısa zaman diliminde yetiştirilen Subay-Astsubaylar, yeterli askerlik nosyonunu edinemez ve askerliği sadece amirlerine itaatten ibaret zannederler.
Halbuki Subay ve Astsubaylar gerektiği yerde inisiyatif kullanmalı, karar verme yetenekleri gelişmiş olmalıdır...
Karar verme ve inisiyatif kullanma becerisi ise, kısa zamanda oluşabilecek bir yöneticilik özelliği değildir...
Öte yandan aidiyet ve orduyu
sahiplenme gibi duygusal bağlılık, çocuk yaşta alınan eğitim ile oluşabilecek
zahmetli bir süreçtir .
Sonuç olarak köle ile asker arasındaki fark,
Köle sahibine, asker ise kanunlara itaat eder...
Karar vericiler şayet köle yetiştirmek niyetinde iseler itirazım yok...
Ancak Türk Ordusunun sağlam temeller üzerine oturmasını ve liyakatli Subay ve Astsubayların görev yapmalarını istiyorlarsa uzun ve zahmetli olan yolu seçmeliler...
Selam ve Saygılarımla...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.
Sonuç olarak köle ile asker arasındaki fark,
Köle sahibine, asker ise kanunlara itaat eder...
Karar vericiler şayet köle yetiştirmek niyetinde iseler itirazım yok...
Ancak Türk Ordusunun sağlam temeller üzerine oturmasını ve liyakatli Subay ve Astsubayların görev yapmalarını istiyorlarsa uzun ve zahmetli olan yolu seçmeliler...
Selam ve Saygılarımla...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Nutuk Dergisi'ne aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü Dergi ismi kullanılmadan kesinlikle yayınlanamaz.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder