Hurafelerin Esiri Bir Dizi ''Rise of Empires Ottoman''





Hurafelerin Esiri Bir Dizi ''Rise of Empires Ottoman''

    Büyük heyecanla Rise of Empires: Ottoman dizisini bir solukta izledim. Vikingler, Roma, Moğolların, İngilizlerin tarihlerini anlatan diziler yapılırken bu kadar köklü tarihe sahip bir milletinde izleneceği mükemmel bir dizi yapılabilir diye umut doğmuştu. Diziyi tamamen sona erdirdiğimde ise büyük bir hayal kırıklığı oluştu. Dizinin ingilizce çekilmiş olması sayesinde tüm dünya bizimde tarihimizi diziler sayesinde öğrenecek hayali bir anda tam tersine dönüştü. Evet bir çoğumuz Netflix vb. Şirketlerin yaptığı dizileri takip ediyoruz. Bir çok milletten köklü tarihe, tarihi kişiliğe ve tarihi olaya sahibiz fakat bunu gösterip satamadıktan sonra bunların bir önemi kalmıyor. İkinci Dünya Savaşıyla alakalı basit bir köprü direnişini bile destansı hikayeye döndüren Amerikan sineması ve dizisine karşı tarihi değiştiren İstanbul’un fethini yan yana koyduğumuzda başarısızlığı kendimizde aramak gerekiyor.

    Dizi öncelikle tarihi değiştiren bu olayın öznelerinden çok uzak olarak çekimler değerlendirilmiştir. İstanbul’u fethini önemli yapan olayları basitleştirirken basit direnişleri ise destansılaştırmıştır. Örneğin İstanbul’un fethinin en önemli ortaya koyduğu gerçeklik devasa topların surları yıkabileceği gerçeğidir. Fakat dizide topların yarattığı etki çok basitçe üzerinden atlanmıştır. Aksine bugüne kadar adını hiç duymadığımız Bizansın şehir savunmasına atadığı Venedikli komutan Giovanni Giustiniani’nin efsanevi direnişi defalarca izledik. Evet dizi iki tarafıda inceleyelim derken tarihin çığır açan gerçeklerini bir yana koyarak basitlikleri büyütmüştür. Halbuki devasa toplar İstanbul surlarını yerle bir etmişti. Surlarda 9 büyük gedik açılmıştı ve deva buluş bir çağın sonlanmasına neden olmuştu.

Hurafelerle İstanbul’u fetheden Dizi

    Dizi Türk dünyasının en önemli askeri strateji ve lideri dehasından fallara inanan, astrolojik simgelere inanan bir Fatih ortaya koydular. Eğer Fatih fallara inanan biri olsaydı Anadolu hisarının karşısına Rumeli hisarını yaptıramazdı, büyük donanma hazırlanamazdı, büyük topları döktüremezdi, gemileri karadan yürütemezdi. Aksine Fatih Sultan Mehmet stratejisini, aklını ortaya koyarak zaferini inşa etti. Benzer hurafeleri bizim tarafımızda da çok uydurulmuştu. Şehrin gökten gelen sarıklıların yardımı olduğu hurafeler uydurulmuştu. Halbu ki gerçek tam tersineydi. Dizi hurafeler sayesinde İstanbul’un fethine bizi inandırmaya çalışıyor.
    Fatih dizinin sonunda savaşa giriyor. Bir kralın savaş girmesi olayı destansıdır fakat biraz ilerledikten sonra yere düşüyor ve savaşmasına bile izin verilmeden sahne kesiliyor. Aksine Bizans kralının şehri terketmemesi hatta savaşa katılması destanlar dizilecek ağlanacak hale getiriliyor.
    Ayrıca dizede bizim tarihimizde ismini çok duyduğumuz bildiğimiz imgelerden de çok uzak. Örneğin Ulubatlı Hasan’ın efsanevi direnişi, yapılan dev kuleler hep gözüküyor fakat surlara saldırırken görmek hiç mümkün değil sanki savaşta hiç kullanılmamış gibiler veya Fatih’in hocası Akşemsettin’in adı bile geçmiyor. Fakat Venedikli korsanların kılıç darbeleriyle yere serilen Türk askerini fazlasıyla izlemek mümkündür.
    Fatih oldukça bilgili, kültürlü ve strateji dehası bir adamdı. Savaş sırasında kullandığı stratejiler onun zekasını ortaya koymak için yeterlidir. Ayrıca Fatih’in kendisi altı dil biliyordu. (Arapça, Farsça, Yunanca, Sırpça, Latince, Türkçe) İstanbu’un fethinden sonra manastır ve kiliseleri medreseye çevirdi. Fatih Külliyesini kurdurarak pozitif bilimlerin gelişmesinde önemli katkı sağladı. Fatih Külliyesi İstanbul Üniversitesinin temelini oluşturur ve bu külliye İstanbul fethinin ertesi günü kuruldu. (İlahiyat, Edebiyat, Hukuk, Matematik, Tıp fakülteleri mevcuttu) İlk Türk astronomisi Fatih döneminde gerçekleşmiştir. İlk Türk astronomu ve matematikçisi Ali Kuşçu Semerkant’tan getirilmiştir. Ayrıca Fatih sanata önem veren biriydi ve Gentile Bellini, Constanza da Ferrera gibi ünlü İtalyan sanatçıları gibi ağırladı. Kendi resmini Bellini’ye çizdirdi.

Bu birikime sahip bir lideri hurafelerin ve hırslarının esiri olan lider gibi göstermek hem bilime hem tarihe ihanet sayılır.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar

Yorumlar

  1. ELEŞTİRİLERDE KATILDIĞIM BÖLÜMLER VAR.DİZİ YİNE DETARİHİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNE IŞIK TUTUYOR. İSTANBUL'UN FETHİ BÜYÜK OLAY VE FATİH SULTAN MEHMET BÜYÜK LİDER. ONUN İÇİN, PERDE ARKASI DÜŞÜNCE VE UYGULAMALARDAN KAYGI DUYMAM.
    ANCAK,BU TÜR YAPIMLARI BİZİM DE YAPMAMIZ GEREKMEZ Mİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder